Ayhan Bora Kaplan kabahat örgütü davasında “M7” ve “Ü5” kod ismi verilen iki saklı şahit bulunuyordu. M7 kod ismi verilen, Ayhan Bora Kaplan örgütünün iki numarası olduğu ileri sürülen Serdar Sertçelik, mayıs ayının başında kendisini ifşa etti ve isminin Serdar Sertçelik olduğunu açıkladı. Mesken mahpusunda olmasına karşın yurt dışına kaçtığı ortaya çıkan Sertçelik, bâtın şahit olarak sözünü baskı altında verdiğini söyleyerek o günlerde çeşitli ifşaatlarda bulundu.
Davanın başka bilinmeyen şahidi Ü5 ise 24 Mayıs’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği sözde evvelki sözünün gerçeği yansıtmadığını, cebir ve tehdit altında bilinmeyen şahit yapıldığını söyledi.
Ü5W1G8K6L3 yani Ü5’in saklı tanıklıktan çekildiğini Odatv, 20 Mayıs tarihinde “Ayhan Bora Kaplan davası… Zımnî şahit ifadeyi geri çekti… Mahkemede gerginlik” başlıklı haberinde yazdı. İlgili haberi okumak için tıklayınız:
Peki Ü-5 nasıl bilinmeyen şahit yapıldı? Odatv ayrıntılara ulaştı.
“GİZLİ ŞAHİT OLURSAN KİM OLDUĞUN BİLİNMEYECEK’ DENİLDİ”
Ü5, verdiği tabirde şunları söyledi:
“5 Kasım 2023 tarihinde Subayevleri Mahallesinde bulunan konutumun önüne tanımadığım iki sivil polis memuru geldi. Bir konuda bilgi alacaklarını söyleyerek beni çağırdılar. Birlikte Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına gittik. Orada hatırladığım kadarıyla üçüncü katta bulunan KOM Ofisine çıktık. Dilekçede gözaltına alındığım yazılmışsa da hakkımda rastgele bir gözaltı süreci yapılmadı. Muhammet Kaplan benim arkadaşım olur. Ayhan Bora Kaplan ile Muhammet Kaplan kuzendir. Muhammet Kaplan’ı tanıdığım için bana ikisi hakkında sorular sormaya başladılar. İsimlerini bilmediğim fakat teşhis edebileceğim polis memurları bana baskı yapmaya başladılar. İçlerinden birisi ‘Birkaç bahis var, bunları bildiğini biliyorum, bu konularda bize tanıklık yapacaksın’ dedi. Ben de bu mevzuları bilmediğimi, yaşımın bile tutmadığını söyledim. Zımnî tanıklık teklif ettiler. ‘Gizli şahit olursan kim olduğun bilinmeyecek’ denildi.”
“YARDIMCI OLMAZSAN G**ÜNDEN ŞIRINGAYLA KAN ALACAĞIZ”
Kendisine ilgili polis memurlarının baskı kurduğunu, bâtın tanıklığı kabul ettirmek için “ana avrat sinkaflı” küfür ettiğini söyleyen Ü5, şöyle devam etti:
“Seni bu evraka bağlayacağız, ‘Ben iki tane HTS ayarlar seni tekrar belgeye bağlarım, ya yardımcı olacaksın ya da paşalar üzere yatarsın, ailenin malvarlığına el koyduracağız, bize yardımcı olmazsan g**ünden şırıngayla kan alacağız’ üzere kelamlı biçimde beni tehdit ederek, korkutarak saklı tanıklığı kabul etmemi istediler. Bu tehditler ben ofisin içerisindeyken yanıma girip çıkan farklı polis memurları tarafından lisana getirildi. İsimlerini bilmiyorum lakin kendilerini teşhis edebilirim.”
O gün polisler tarafından bırakıldığını, sonraki gün emniyete tekrar gittiğini belirten zımnî şahit Ü-5, “İfadeyi ve diğer dokümanları hazırladılar. Bir yandan da söze yazılan şeyleri bana ezberlettirdiler. Dört gün boyunca bu halde emniyete gidip geldim. Flash bellekte hazırlanan tabirle birlikte adliyeye geldik. Vazifeli savcı ve katibi tarafından flash bellekten tabir çıktısı alındı. Savcı bey odadan ayrıldı. Odaya geri döndü. Birtakım kısımlar sakıncalı denilerek sözde düzenleme yapıldı. Yazıcıdan sözün çıktısı alında ve ben de söze parmak bastım” dedi.
POLİSLERDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
Gizli şahit Ü5, verdiği şikayet dilekçesinde “cinsel taciz” tabirinin geçmesini şu sözlerle açıkladı:
“Bana karşı rastgele bir cinsel taciz yahut cinsel atak hareketi gerçekleştirilmedi. Polis memurlarından birisi kemeriyle oynayarak bâtın şahit olmam emeliyle ‘Seni sinkaf ederim’ halinde tabir kullandı. Bu nedenle cinsel taciz olarak dilekçe yazıldı. Baskı kurularak, tehdit edilerek bâtın şahit olmam sağlandı. Kolumdan tutup çekme, itme kakma, sandalyeye tekme atma üzere fiziki davranışlar oldu. Onun dışında darbedilme, azap üzere bir muameleye maruz kalmadım. Bu aksiyonlar münasebetiyle bedenimde oluşmuş rastgele bir iz yoktur. Bu nedenle doktor raporumun alınmasını istemiyorum. İlgili polis memurlarından şikayetçiyim.”
SERDAR SERTÇELİK NE DEDİ
Ayhan Bora Kaplan örgütünün iki numarası olduğu savıyla yargılanan firari Serdar Sertçelik, davada bâtın şahit olduğunu açıkladı. Sertçelik, ek sözle AKP yöneticilerinin ismini vermesi için emniyet tarafından zorlandığını sav etti.
Sertçelik, şunları dedi:
“Bir halde zati kapalı şahit yaratacaklar bu muhakkak. Ben de kabul ettim. Kendimi ve ailemi kurtarabilmek için, benim ve abimin üzerine yıkılacak evrakları engelleyebilmek için. Daha sonrasında bu ifadeyi kendileri isim isim ‘Bu ismi koyalım mı? Koyalım. Bu olay bu türlü olmuş mudur? Olmuştur’ diye beni baskılarla tehditlerle hiç bir formda irademin altında olmayarak 19 sayfalık zımnî şahit tabiri oluşturdular. Bütün o giren isimler birinci tabirde. Benim bir sonraki sözde söyleyeceğim isimleri duyduğunuzda herkes şaşıracak. Serdar Bekir Bozdağ, Mücahit Aslan, Abdülhamit Gül, Fahrettin Koca, Sadık Soylu… Bu isimlerle ilgili bir şablon oluşturulacak. Bunlarla da oturup karşılıklı konuşacağız. Bilinmeyen şahit ifadene bunları da ekleyeceksin. Bu şahıslar eklendiğinde ben nasıl kendimi kurtarabilirim. Bu şahısların isimlerini ben kullandığımda, AK Parti’nin gücü altında nasıl bunları yapabilirim diye anlamaya çalışıyorum. Ortada bir savaş var zira kendi içerilerinde. Ne olduğunu anlayamıyorum.”
Odatv.com